“Hayır” Deme Sanatı ve Neden Bu Kadar Zorlanıyoruz?

“Hayır” Deme Sanatı ve Neden Bu Kadar Zorlanıyoruz?

admin tarafından ·
06.05.2025

Modern insanın en büyük açmazlarından biri belki de o sihirli, ama nedense bi’ o kadar da zor olan kelime: “Hayır”. İstediğimiz bi’ şeye evet demek ne kadar kolaysa, istemediğimiz, yetişemediğimiz, yapmak istemediğimiz bi’ şeye “hayır” demek o kadar bi’ dağ gibi dikilir karşımıza. Neden bu kadar zorlanıyoruz o iki heceli kelimeyi söylemeye?

Bu zorluğun altında yatan birçok sebep var aslında. Belki de en yaygın olanı insanları kırma korkusu. Karşımızdaki kişinin üzüleceğini, hayal kırıklığına uğrayacağını düşünürüz. Ya da bencil görünme endişesi vardır. “Şimdi ben hayır dersem ne kadar da bencil biri olduğumu düşünürler” diye içimizden geçiririz. Herkese yaranma, herkes tarafından sevilme, hep iyi bi’ insan olma arzusu da “hayır” demenin önündeki en büyük engellerden.

Bi’ diğer sebep çatışmadan kaçınma isteği. “Hayır” dediğimizde karşıdaki ısrar edebilir, nedenini sorabilir, bi’ tartışma çıkabilir… o potansiyel gerginlikten kaçınmak için en kolayı “evet” deyip topu taca atmak gibi gelir. Bi’ de ayıp olmasın, mahcup olmayalım düşüncesi var bizim kültürümüzde. İstek baş üstüne gibidir adeta. Bi’ de o fırsatları kaçırma korkusu (fomo) modern zamanlarda iyice arttı. “Ya şimdi ben bu teklife hayır dersem, sonra pişman olursam?” endişesiyle istemediğimiz şeylere bile evet diyebiliyoruz.

Bazen de sadece nasıl kibarca “hayır” denir, bilmiyoruzdur. Karşıdakini kırmadan, mahcup etmeden, ama kararlılığımızı da koruyarak bi’ cevap vermek zor gelir. Ne diyeceğimizi bilemeyiz, kekeleriz, kem küm ederiz ve sonuç evet olur. Kültürel kodlarımız, ailede ve çevrede gördüğümüz örnekler de “hayır” deme kasımızı köreltmiş olabilir.

Peki, sürekli “evet” demenin bedeli ne? Maalesef bu durumun kişisel hayatımıza ve ruh sağlığımıza birçok olumsuz etkisi var. En başta tükenmişlik ve stres. Yetişemeyeceğimiz kadar çok şeye “evet” dediğimizde, kendi işlerimize, dinlenmeye, sevdiklerimize ayıracak zamanımız kalmaz. Sürekli koşturur, yetişmeye çalışır ve sonunda yorgun düşeriz.

Bi’ de içten içe bi’ kırgınlık ve pişmanlık hissi başlar. Hem karşımızdakine, bizi bu duruma soktuğunu düşündüğümüz için, hem de kendimize, “neden hayır diyemedim” diye kızarız. Hayatımızın kontrolünü kaybetmiş gibi hissederiz. Kendi önceliklerimizi değil, başkalarının isteklerini yaşıyormuşuz gibi gelir. Kullanılmış veya istismar edilmiş hissetmek de cabası. Mutluluğumuz azalır, sürekli bi’ gerginlik hali hakim olur.

Peki, bu “hayır” deme sanatı nasıl öğrenilir? İlk adım, her zaman uzun uzadıya bi’ bahane uydurmak zorunda olmadığınızı kabul etmek. Kısa, net ama kibar bi’ “hayır, maalesef şu an/şu tarihte/bu konuda yardımcı olamayacağım” cevabı çoğu zaman yeterlidir. Karşıdakini kırmamaya özen gösterirken, kararlı olmak önemlidir.

Eğer direkt hayır demek çok zorsa, düşünmek için zaman isteyebilirsiniz. “Buna bi’ bakıp sana döneyim”, “programıma bi’ göz atayım” gibi ifadeler size nefes alma alanı tanır. Bu süre zarfında gerçekten isteyip istemediğinizi düşünebilir ve daha net bi’ cevap verebilirsiniz.

En önemlisi de pratik yapmak. Küçük, önemsiz konularda “hayır” demeye başlayarak bu kasınızı geliştirebilirsiniz. Bi’ arkadaşınızdan gelen basit bi’ teklife, çok da yapmak istemediğiniz bi’ ricaya… Başlarda zorlanacaksınız ama zamanla kolaylaşacaktır. Kendi önceliklerinizi ve sınırlarınızı belirlemek de “hayır” demeyi kolaylaştırır. Neyin sizin için önemli olduğunu bilirseniz, ona uymayan şeylere daha rahat “hayır” diyebilirsiniz.

Unutmayın ki bi’ şeye “hayır” demek, başka bi’ şeye “evet” demektir. Başkalarının isteğine “hayır” dediğinizde, kendi ihtiyaçlarınıza, kendi önceliklerinize, kendi huzurunuza “evet” demiş olursunuz. Bu, bencilce değil, kendinize duyduğunuz saygının bi’ göstergesidir. Kendinize iyi bakmak, başkalarına daha iyi yardımcı olmanın da ön şartıdır aslında. “Hayır” demek, hayatınızın direksiyonuna geçmek gibidir. Başlangıçta zorlanacaksınız belki, ama pratikle ve kararlılıkla bu sanatta ustalaşabilirsiniz. Hadi başlayalım… Belki de bi’ sonraki “evet” demeden önce bi’ daha düşünürüz.

admin

admin

Bu, kullanıcı kendisi hakkında niye bir açıklama yazsın?

05.05.2025 · 1 Yorum Erteleme Hastalığı: Neden Başlayamıyoruz ve Nasıl Başa Çıkarız?

Yapılacaklar listesi gözünüzde büyür de büyür. Bitirilmesi gereken ödev, gönderilmesi gereken e-posta, başlanması gereken proje… Hepsi orada durur. Siz de bakarsınız ona. Sonra iç sesiniz der ki “hadi başla artık”. Siz de istersiniz başlamayı. Ama bir el freni çekilmiş gibidir. Vücut gitmek ister, akıl gitmek ister ama görünmez bir güç sizi koltuğa yapıştırır, elinize telefonu […]

admin tarafından

Tartışma (0)

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir